4 Nisan 2012 Çarşamba

AİBÜ'DE SOSYAL VE KÜLTÜREL YAŞAM

Sosyal ve Kültürel Yaşam

Abant İzzet Baysal Üniversitesi kampüsleri ,öğrenciler için geniş sosyal ve kültürel olanaklar sağlamaktadır.İzzet Baysal Kültür Merkezi'ndeki 514 kişilik Mavi Salon ve 208 kişilik Pembe Salon ile İzzet Baysal Tıp Fakültesi Morfoloji binasındaki 350 kişiliksalonda yıl boyunca sempozyum,panel,konferans,konser,tiyatro,film gösterimi gibi etkinlikler yapılmaktadır.Kültür Merkezi'nde bulunan Sergi Salonu çeşitli sanat etkinliklerine ev sahipliği yapmakta,Bale ve Halk Dansları Salonu da yoğun olarak kullanılmaktadır.Üniversite bünyesinde ki kırkı aşkın öğrenci topluluğunun sürekli olarak kullandığı Merkez'de İzzet Baysal'ın hayatından kesitler yansıtan bir müze de bulunmaktadır.
Bolu'da her yıl 11 Mayıs'ta düzenlenen "İzzet Baysal'a Şükran Günleri"ne üniversitemiz çeşitli etkinliklerle katılmaktadır.Öğrenciler tarafından bir hafta süreyle düzenlenen bahar şenliklerinde ise gün boyu aktiviteler ve amatör gruplarla ünlü sanatçıların sahne aldığı konserler yer almaktadır.

Kültür Merkezi Fotoğrafları




Bahar Şenlikleri Fotoğrafları



Yürüyüş Parkurları

http://www.ibu.edu.tr/yerleske/sosyal_ve_kulturel_alanlar/ adresinden alınmıştır.

AİBÜ FAKÜLTELER

Fakülteler

Tıp Fakültesihttp://www.tip.ibu.edu.tr/

  • Dekan : Prof. Dr. Hasan KOÇOĞLU
  • Fakülte Sekreteri : İbrahim BİLEN
  • Adres: İzzet Baysal Tıp Fakültesi ,Morfoloji Binası Bolu - Türkiye
  • Telefon : +90 374 2534656 - Faks : +90 374 2534615

Eğitim Fakültesihttp://www.ef.ibu.edu.tr/

  • Dekan : Prof. Dr. Mehmet BAHAR
  • Fakülte Sekreteri : Rahmi TEMEL
  • Adres: Abant İzzet Baysal Üniversitesi, Eğitim Fakültesi 14280 Gölköy BOLU
  • Telefon : +90 374 2541000/1607 - Faks : +90 374 2534641

Fen Edebiyat Fakültesihttp://www.fef.ibu.edu.tr/

  • Dekan : Prof.Dr. Ahmet VARİLCİ
  • Fakülte Sekreteri : Birol YURTSEVEN
  • Adres: Abant İzzet Baysal Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Gölköy Yerleşkesi 14280 Gölköy-Bolu
  • Telefon : +90 374 2534324 - Faks : +90 374 2534642

İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesihttp://www.iibf.ibu.edu.tr/

  • Dekan : Prof.Dr.Ramazan GÖZEN
  • Fakülte Sekreteri : Mehmet YILMAZ
  • Adres: Abant İzzet Baysal Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi 14280 Gölköy Kampüsü / BOLU
  • Telefon : +90 374 2541000/1401 - Faks : +90 374 2534521

Mühendislik Mimarlık Fakültesihttp://www.mmf.ibu.edu.tr

  • Dekan : Prof. Dr. Ömer ZORBA
  • Fakülte Sekreteri : Rahmi AKBIYIK
  • Adres: Abant İzzet Baysal Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Gölköy Kampüsü 14280 BOLU
  • Telefon : +90 374 2534640 - Faks : +90 374 2534558

Güzel Sanatlar Fakültesihttp://www.gsf.ibu.edu.tr

  • Dekan : Prof.Dr.Mustafa GENÇER
  • Fakülte Sekreteri : Mustafa ACAR
  • Adres: Abant İzzet Baysal Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Gölköy Kampüsü 14280 BOLU
  • Telefon : +90 374 2534660 - Faks : +90 374 2534665

Diş Hekimliği Fakültesihttp://www.dis.ibu.edu.tr

  • Dekan : Prof.Dr.İsmet DURAN
  • Fakülte Sekreteri : Muzaffer GÜLER
  • Adres:Abant İzzet Baysal Üniversitesi Şehir Kampüsü 14100 BOLU
  • Telefon : +90 374 2705353 / 1876
  • Fax: +90 374 2700066



http://www.ibu.edu.tr/akademik/fakulteler/ adresinden alınmıştır.

FOTOĞRAFLARLA AİBÜ







https://www.google.com.tr/search?tbm=isch&hl=tr&source=hp&biw=1440&bih=711&q=aib%C3%BC&gbv=2&oq=aib%C3%BC&aq=f&aqi=&aql=&gs_l=img.3...8266l9141l0l9485l4l4l0l0l0l0l0l0ll0l0.frgbld. adresinden alınmıştır.

ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ LOGOSU




İlk bakışta ortadaki ışık kaynağını çerçeveleyen üç yarım bir çeyrek çemberden oluşan bir sembol görülmektedir. Biraz daha dikkatli bakıldığında, belden yukarısı görünün bir insan figürü (başı güneşe benzeyen, kolları kanat gibi iki yana açılmış bir BİLGE İNSAN varlığı) görülebilir.
Burada; güneş-baş bilgeliği ve bilgi yaymayı, yukarıya dönük kollar ise; ilerlemeyi, gücü, güveni ve korumayı simgelemektedir. Kollarının ikiden fazla olmasının nedeni hem geniş bir kitleye kucak açabileceğini hem de kapsadığı konuların zenginliğini göstermektedir.
Çeyrek çember kullanılarak yarım çemberlerin aşağıda oluşturduğu tıkanıklık giderilmiş, aynı zamanda bu eleman, sembolün genel görünümündeki simetriyi de bozarak monotonluğu ortadan kaldırmıştır.
Çemberin üst yarısı kaldırılarak engelsiz, hür düşünceli, bağımsız ve sonsuzluğa uzanan geniş bir atmosfer yaratılmak istenmiştir.
Renk olarak yeşil ve mavi düşünülmüştür. Bilindiği gibi Bolu denilince akla bu iki renk gelmektedir. Renklerden biri amblem için, diğeri yazı için kullanılmalıdır. Amblemde tek renk üzerinde durulmasının sebebi baskı sırasındaki olası renk kaymalarının önüne geçmektir.
 
http://www.ibu.edu.tr/universitemiz/aibu_logosu/ adresinden alınmıştır.

ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ

Tarihçemiz


Türkiye'nin iki metropolü olan Ankara ve İstanbul şehirlerinin arasında doğal güzelliklerle çevrili, ülkemizin en seçkin üniversitelerinden biri olan Abant İzzet Baysal Üniversitesi 3 Temmuz 1992 tarihinde kurulmuştur. Bu tarihten itibaren hızla gelişen Üniversitemizin Bolu kent merkezi ve üç ilçesinde (Gerede, Mengen, Mudurnu) yerleşkeleri bulunmaktadır. Üniversitemizin merkez yerleşkesi olan İzzet Baysal Yerleşkesi ise Bolu kent merkezine 8 km uzaklıktaki Gölköy’de, benzersiz bir doğa güzelliğinin içinde yer almaktadır.

Üniversitemizde halen, 4 enstitü, 8 fakülte, 5 yüksekokul, 4 meslek yüksekokulu ve 7 araştırma merkezi bulunmaktadır. Üniversitemizin bu birimlerinde görev yapan 1000 öğretim elemanı ve 650 idari personel, 20.000 öğrenciye kaliteli ve çağdaş eğitim ortamı sunmanın gururunu yaşamaktadır.
Abant İzzet Baysal Üniversitesi, Ülkemizdeki devlet ve vakıf üniversitelerinin yanında Vakıf destekli devlet üniversitesi olarak üçüncü bir model oluşturmaktadır. Bir devlet üniversitesi olan Abant İzzet Baysal Üniversitesi kurulduğu günden günümüze, Türkiye'nin en büyük hayırseverlerinden biri olan İzzet Baysal'ın kurduğu vakıf tarafından desteklenmektedir. Devletimizin imkanlarına ek olarak, İzzet Baysal Vakfı’nın 2010 yılı itibarıyla toplam değeri 262 milyon lirayı bulan tesis ve donanım yatırımıyla Üniversitemiz kısa sürede mükemmel bir fiziki yapıya ve üstün bir teknolojik donanıma ulaşmıştır. Akademisyenlerin uluslararası ölçekteki başarılarına destek veren Vakıf ayrıca başarılı öğrencilere de burs desteği sağlamaktadır.
Üniversitemiz, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün “çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkma” direktifini gerçekleştirmek üzere Türkiye’nin en hızlı gelişen üniversitesi olmayı hedeflemektedir. Bu amaçla uluslararası nitelikte bilimsel üretim gerçekleştirmeye öncelik veren Üniversitemiz eğitim ve öğretim sürecinde ulusal ve yerel ihtiyaçları dikkate almaya özen göstermektedir. Üniversitemiz bilimsel gelişme ve teknolojileri takip eden, uluslararası rekabet gücüne sahip bir araştırma ortamı hazırlarken, öğrencilerinin bu ortamdan en iyi şekilde yararlanmalarını sağlamak üzere kendini sürekli yenilemektedir. Bu yolda Abant İzzet Baysal Üniversitesi, kurulduğu günden bu yana büyük bir mesafe katetmiş ve Türkiye'nin en hızlı gelişen üniversitelerinden biri olmuştur.

http://www.ibu.edu.tr/universitemiz/tarihce/ adresinden alınmıştır.



28 Mart 2012 Çarşamba

KAR


Kar, bir yağış çeşididir.
Çok sayıda kar kristal çeşidi olmasına rağmen hepsi altı köşelidir. Kar tanelerinin kristal yapıları birbirinin tıpa tıp aynısı değildir. Mikroskopla büyütülen kar taneleri üzerinde yapılan araştırmalarda, kristal yapıları birbirinin aynı olan iki kar tanesine rastlanmamıştır. Kar kristalleri üzerinde ilk araştırmaları yapan ABD'li Wilson Bentley, gördüğü muhteşem sanat karşısında adeta büyülenmiş ve elli yıl boyunca sürekli kar kristali fotoğrafı çekmiştir. Elde ettiği 6000 resim içinde kristal yapıları birbirinin aynı olan iki kar tanesine rastlayamamıştır. Daha sonraları diğer bilim adamlarının sürdürdüğü çalışmalar neticesinde şimdiye kadar kar tanecikleri arasında aynı büyüklükte, aynı şekilde ve aynı sayıda su molekülü ihtiva eden iki kristal bile bulunamamıştır.
Kar kristallerinin şekillerinin çok fazla çeşitlilik göstermesi, popüler olan "birbirine benzer iki tane yok" ifadesine yol açmıştır. İstatistik olarak mümkün olmasına rağmen, yere inerken kristalin maruz kaldığı sıcaklık ve nem çok fazla değişkenlik gösterdiği için aynı şekilde iki kristal oldukça ender oluşur. 1885 yılından itibaren mikroskopla fotoğraflama yöntemi ile ikiz kar kristali arama girişimleri sonucunda bugün binlerce kar kristalinin farklı varyasyonlarını bilmekteyiz. Aynı koşullarda oluşan kar kristallerinin birbirlerine benzer olmaları, oluşum ortamları birbirine ne kadar çok benzerse, o kadar olasıdır. Birbirinin aynısı iki kar kristali 1988 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nin Wisconsin eyaletinde tespit edilmiştir.
Çapları 2-4 mm, ağırlıkları ise yaklaşık 0,005 gram olan kar tanecikleri havanın gösterdiği direnç sebebiyle süzülerek (limit hızla) yere inerler. Bu inme sırasında tanecikler birbirlerini ittiklerinden yapışmazlar. Özelliklerini koruyarak yere inerler. Bunlar güneş ışığını tamamen yansıttıkları için beyaz olarak görülürler. Kar yağışı genellikle hava sıcaklığı -4 °C ilâ -20 °C arasındayken olur. Bu yağış, sıcaklık sıfırın altında birkaç derece olduğunda ağır, nemli, ebatları bir santimetreye ulaşan parçalar halinde gerçekleşir. “Lapa lapa kar yağması” tabiri bu durum için kullanılır. Atmosfer ile toprağın sıcaklıkları eşit olursa yüzeye ulaşan kar hemen erimez. Toprak sıcaklığı atmosfer sıcaklığının üzerinde ise, yere düşen kar kısa sürede erir.
Dünya üzerinde bir bölgede, kar yağışı olma ihtimali, o bölgenin ekvatordan uzaklık ve deniz seviyesinden yüksekliği ile doğru orantılıdır. Buna rağmen ılıman bölgelerin kara iklimi görülen kısımlarında, ekvatordan uzaklık ve denizden yükseklik şartları yeterli durumda olmasa bile, kar yağışı görülür. Yapılan araştırmalarda bütün yağışların altı veya sekizde birinin kar olarak gerçekleştiği anlaşılmıştır. Karın, tarım toprağını koruması ve nemli tutmasında önemi büyüktür. Kar, yeryüzü ve yeraltı su rezervlerinin ana kaynağıdır.
Kar, -8 °C’de, bitkilerin üzerinde ince bir hava tabakası bırakarak, bu bölgeyi 0 °C olacak şekilde örter. Kış boyunca toprak ve bitkileri donmaktan koruyan kar, ilkbaharda sıcaklığın artmasıyla eriyerek nehirlere ulaşır. Ayrıca kışın yağan ve dörtte üçü üst kısımlarda kalan kar, yaz kuraklığına karşı da toprağı ve bitkileri korumuş olur. Karda bulunan amonyak, kar erimesiyle birlikte toprakta kalır. Bu amonyak, azot bakterileri tarafından kalsiyum nitrat gibi azot tuzlarına çevrilerek bitkilerin azot ihtiyacını karşılar.
Dosya:SnowflakesWilsonBentley.jpg




http://tr.wikipedia.org/wiki/Kar adresinden alınmıştır.

AKSARAY


TARİHÇE


Kapadokya Bölgesi içinde yer alan Aksaray ili M.Ö. 8.binden itibaren iskan edilmiştir. Aşıklı Höyük, Akeramik Neolitik Döneme ait Anadolu'daki ilk köy yerleşimlerinden birisidir.Tarihi süreç içerisinde Aksaray çeşitli medeniyetlere beşiklik yapmıştır. M.Ö. 3000-2000 yılları arasında Asur Ticaret Kolonileri Devrinde en önemli ticaret merkezlerinden birisi kent merkezi yakınlarındaki Acemhöyük'tür. İlde daha sonra Hitit, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı Dönemleri yaşanmıştır.

M.S. I. yüzyılda havari Aziz Paul ve müridleri tarafından Anadolu'da yayılmaya başlayan Hıristiyanlık çok tanrılı Roma taraftarlarının büyük tepkisine neden olduğundan, ilk Hıristiyanlar korunmak amacıyla bu yöreye gelmişlerdir.

1142 yılında Selçuklu egemenliğine giren, 1923 yılında il olan Aksaray, 1933 yılında Niğde iline bağlı ilçe, 1989 yılında ise tekrar il olmuştur.

GENEL BİLGİLER

Aksaray, M.Ö. 8. bin yıla kadar uzanan tarihi, günümüze kadar hüküm süren çeşitli medeniyetlere ait kültürel varlıkları, tabii güzellikleri ve ticari bir merkez olması dolayısıyla hiçbir dönemde önemini yitirmemiştir. Kapadokya'nın kapısı konumundaki Aksaray, kültürel varlıkları yanında doğal zenginlikleri ile de ziyaretçilerine değişik ve ilginç tatil olanakları sunmaktadır. Orta Anadolu Bölgesinde, tarihi İpek Yolu'nun önemli merkezlerinden birisi olan Aksaray, günümüzde de doğu-batı ve kuzey-güney yönleri arasında uzanan ana bağlantı yollarının kavşağında yer almaktadır. Güzelyurt'u, Ihlara Vadisi, Sultan Hanı, Eğri Minaresi, kış sporları turizm merkezi ilan edilen Hasan Dağı ve Ziga Kaplıcaları ile Anadolu'nun ortasında çekici bir merkez konumuna gelmiştir.

Doğal Yapı


Aksaray ilinin topraklarının büyük bölümü orta yükseklikteki dalgalı düzlüklerden olu­şur. İlin kuzeyinde Kızılırmak havzasını Tuz Gölü kapalı havzasından ayıran Kızılırmak masifi yer alır. Bu eski kütle kuzeybatı-güney-doğu doğrultusunda uzanır. İlin kuzeydoğu kesimini doruğu 2.137 metreye ulaşan Eke­cek (Ekecik) Dağı engebelendirir. Güney­doğu kesimindeki volkanik alanın başlıca yükseltileri Büyük Hasan Dağı ve Küçük Ha­san Dağı'dır. Büyük Hasan Dağı 3.268 metre­ye erişen doruğuyla ilin en yüksek noktasıdır. İlin güney kesimindeki fazla yüksek olmayan dalgalı düzlükler Obruk platosu adıyla anılır. Platonun adı tümü birer doğal kuyu olan yü­zeyindeki çok sayıda obruktan gelir. Bu pla­toyla Tuz Gölü'nün güney kıyılan arasında Aksaray Ovası uzanır.
Aksaray akarsular ve göller açısından ol­dukça yoksul sayılabilecek illerden biridir. İl topraklarından kaynaklanan suların bir bölü­mü Kızılırmak aracılığıyla Karadeniz'e, bir bölümü de Tuz Gölü'ne ulaşır. Tuz Gölü'ne doğru akan akarsulardan Peçeneközü (Beçe-neközü) Deresi ilin kuzey kesiminden kay­naklanır. Niğde ilindeki Melendiz Dağı'ndan doğan Melendiz Suyu da Tuz Gölü'nü besle­yen akarsulardan biridir. Bu akarsuyun adı bazı kaynaklarda Uluırmak ya da Beyazsu olarak geçer. Melendiz Suyu'nun Güzelyurt ilçesindeki volkanik araziden geçerken açtığı duvar gibi dik yamaçlı Ihlara Vadisi tarihsel yapı kalıntılarıyla bezeli, son derece ilginç bir doğal oluşumdur.
Aksaray ilinde haritada görülemeyecek ka­dar küçük birçok obruk gölü vardır. Tuz Gö­lü'nün güney bölümüyle Hirfanlı Baraj Gölü' nün bir bölümü de il sınırları içindedir. Sula­ma amacıyla inşa edilen Mamasın (Mamasun) ve Kültepe barajlarıyla sulama ve taşkın önle­me amacıyla inşa edilen Bozkır Barajı'nın ar­kasında yapay göller oluşmuştur.
İç Anadolu Bölgesi'nde görülen karasal ik­limin etkisi altında olan Aksaray, Türkiye' nin en az yağış alan illerinden biridir. Kışlar soğuk ve kar yağışlı, yazlar ise sıcak ve kurak geçer. Ormanlık alanların çok az olduğu ilde doğal bitki örtüsü bozkırlardan oluşur.



http://www.bilx.net/form/turkiye-illeri/aksaray-ili-tarihi-ve-aksaray-sehri-hakkinda-bilgiler/

MUTLULUK




MUTLULUK NEDİR?

Mutluluk kendimizi sevmek, kendimize değer vermektir…
Mutluluk Bir telefon açmaktır, karşınızdakiyle gülümseyerek konuşmaktır.
Bir çift tatlı sözdür, yumuşacık bir dokunuştur.
Affetmektir, özür dilemektir, sevmektir, sevilmektir.
Çevreye dağıtılan bir tebessümdür, bir kahkahadır mutluluk…
Mutluluk elimizde olanlara sevinmek, olmayanlar için ise üzülmemektir.
Her zaman, bizden daha iyi durumda olanları değil, bizden daha zor durumda olanları düşünmektir.
Birazcık işleri ertelemek, hayatın frenine basıp birazcık yavaşlamak, kendimize zaman ayırmaktır mutluluk…
Bir çiçeği gördüğünde ona tebessümle yaklaşmak, onu sevmek ve koklamaktır…
Güneşin doğuş anını seyretmek, seher vaktinde en az seher vakti kadar güzel temiz havayı ciğerlere çekip tutmak ve sonra bırakmaktır mutluluk…
Bahar yağmuru altında yürümek ve ıslanmak, yağmur sonrası toprak kokusunu teneffüs etmektir mutluluk…
Bir bebeğin gülümsemesi, bir bebeğin uyurken yüzündeki ifade, bir bebeğin kokusudur mutluluk…
Eşine veya sevgiline seni seviyorum demek, bir güzel söz söylemek, bir tatlı bakış kondurmak, bir demet çiçek vermektir mutluluk…
Bir bebeğin ilk adımı, çıkan ilk dişi, bir bebeğin dudağından dökülen ilk sözcüklerdir mutluluk…
Bir bardak çay, bir sıcak ekmek yarım dilim peynir’dir mutluluk…
Hayattaki engelleri aşmak, sıkıntılar karşısında yenilmemek ve planlar oluşturmak hayatın yakasına yapışıp bende varım diyebilmek gücüne sahip olabilmektir mutluluk…
Mutluluk bir yerde bakış açımızdır: pozitif olmak, karadan çok beyazı görmek, Herhangi bir olaya biçtiğimiz yorumdur…
Her günümüzü son günümüz olarak bilip tüm canlıları sevmek, incitmemek, çevremize güven vermektir.
Dost olmak, kırıcı olmamaktır mutluluk…
Bazen bir kırmızı gülün rengine bakmaktır…
İnsanların gönlüne taht kurabilecek ahlak ve terbiyeye sahip olabilmektir mutluluk…
Parkta dolaşırken oyun oynayan çocuklara gülümsemek onlara el sallamak ve çantanızda bulundurduğunuz şekerli sakızdan dağıtmaktır mutluluk…
Niyesiz ve âmâsız sevinçlerle yüreğinizi doldurmak, Gül tadında gül kokusunda bir ömür yaşamaya yemin etmek, Gündelik sıkıntılara takılmamaktır…
Yüreğinize sadece bahar mevsimi yaşatmaktır mutluluk…
Kupkuru bir tarlanın ruhunuzda, kır çiçekleri ile doluymuş gibi yansımasıdır mutluluk…
Yüzümüzün yüreğimizle beraber gülümsediği an’dır mutluluk…

MEHMET ORHAN DURDU

Nisan-2005




http://mehmetorhandurdu.blogcu.com/mutluluk-nedir/1936147

OKUMAYI SEVİYORUM



Okumayı Sevdirme Yolları

Okumayı sevdirmenin sihirli bir yolu yoktur. Bununla birlikte okumayı sevdirmek için değişik yollar denenebilir. Okul öncesi dönemde uygulanabilecek bazı metotlara temmuz sayımızda te-mas etmiştik. İlave olarak değişik yaşlardaki çocuklara uygulanacak pek çok yol bulunabilir. Bunları maddeleştirirsek:
1- Çocukların öğütten çok ör-neklere ihtiyaçları vardır. Onlar, anne - baba ve öğretmenleri eli ki-taplı görmelidir. Her şeyden önce aile büyükleri evde kitap okuyor, kitaptaki konuları veya kahra-manları ailedeki diğer kişilerle paylaşıyorsa, bu ortamda yetişen çocuk kitaba, kitap okumaya ilgi duyar. Okuma, önce ailede baş-lar. Çocuklar kitaplarla iç içe bü-yümelidir.
2- Kitap sadece bir bilgi aktar-ma aracı olarak gösterilmemelidir. Kitabın eğlenceli ve sıcak yüzü ön plana çıkarılmalıdır. Çocuk kitap-la bir dost, bir arkadaş niyetiyle ta-nışmalıdır. Çocuğun ilgisini çeke-bilecek kitaplar, genellikle resimli hikayeler, romanlar, bilmece, bul-maca ve fıkra kitaplarıdır. Kitap-ların bu eğlenceli ve eğlendirici yanlarından da yararlanmalıdır. Bu kitaplarla karşılaşan çocuk, onları, oyuncak veya eğlence ara-cı olarak görür. Bu yakınlık çocu-ğu okumaya hazırlar.
3- Aileler çocuklara oyuncakla birlikte kitap alarak aile kitaplığı kurmalı ve birlikte kitap oku-malıdır. Çocuğun okuyacağı kita-bı birlikte okumak onun hoşuna gider. Kitap okurken ses tonunu kahramanlara göre ayarlamalı ve okumaya canlılık kazandırıl-malıdır. Hep anne baba okursa, bu çocuğu sıkar. Bazen çocuk okumalı, anne baba dinlemelidir. Bazı aileler uyku öncesi hikaye okumayı düzenli bir alışkanlık haline getirmişlerdir. Bu alışkanlık çoğu ailenin uygulayabileceği pratik bir metottur.
4- Çocuklarla düzenli olarak kütüphaneye gitmeyi alışkanlık haline getirmelidir. Bunun kadar önemli olan bir şey de çocuk; ki-tapçılara, kitap fuarlarına, kitap satış merkezlerine götürülmeli, buralarda kitapları inceleyebil-mesi için yeterli zaman ayrılma-lıdır. Tamamını olmasa bile, çocuk ilgi duyduğu kitapları kendisi seç-meli ve kendisi almalıdır. Kitap, dergi, gazete vs. alabilmesi için çocuğa ayrıca harçlık verilmeli-dir. Ancak alınan kitaplar ço-cuğun seviyesine uygun olmalıdır. Kitap üzerinde yaş grubunun ya-zılması okuyucuya kitap seçi-minde büyük kolaylık sağlar. Bu uygulama çocukta kitaba ve oku-maya karşı ilgi ve sevgi uyandırır.
5- Okulda ve evde birer kütüp-hane oluşturulmalı ve kitaplıklar zengin içeriklerle ilgi çekici hale getirilmelidir. Böylece çocuğun kitaba olan ilgisi artacak, kitapla, bilgiyle iletişim kuracak, araştır-maya yönelecektir.
6- Çocuğun yaş ve seviyesine uygun kitaplar seçilip okutul-malıdır. Onların ilgi alanlarına yö-nelik kitaplar verilmesi çocuklar tarafından bu kitapların sevilerek ve istekle okunmasını sağlaya-caktır.
Okutulacak kitapların ilk yıl-larda bol resimli, az yazılı olması daha uygundur. Sınıflar yüksel-dikçe resimlerin azalıp, yazıların çoğaldığı kitapların seçilmesine dikkat edilmelidir.
7- Okullarda çocuklar için özel bir “okuma programı ve saati” uygulanabilir. Haftada bir ders “okuma saati” olarak ayrılabilir ve bu saatte herkes öğretmenleriyle beraber kitap okurlar. Bu okunan kitaplar takip edilir. Öğretmen-lerin sınıfa elinde kitapla girmesi, uygun zaman ve derslerde kitap-lardan bahsetmesi, konuları ders kitabının dışındaki kaynaklardan okuması, dersi kaynak göstererek okuması da yararlı olacaktır. Ayrı-ca öğrencilere okuma eğitimi ve-rilmelidir.
8- Öğrencilerin harçlıkların-dan artırarak kitap almaları sağ-lanabilir. Sınıf kitaplığı oluşturula-rak, kitaplar, öğrenciler arasında değiştirilerek okunabilir. Ders içinde, okunan kitaplarla ilgili “konuşma” zeminleri oluşturula-bilir. Bu etkinliğe planda yer ay-rılır. Öğrenciler okudukları kitap-larla ilgili kompozisyon yazabi-lirler. Öğretmenler derslere her hafta farklı bir kitapla girerek ve bu kitaptan belirli yerler okuyarak merak uyandırabilirler. Sınıf reh-ber öğretmeni, öğrencinin evini arayarak okumayı takip etmelidir.
9- Sınıf ve okul panolarına ki-tap okumanın önemini ifade eden afiş, özlü veciz sözler yazılabilir. Ayrıca bir hafta “kitap okuma haf-tası” olarak ilan edilir ve aileler de işin içine katılarak ciddi okuma programlarına başlanabilir ve deva-mı sıkı takiple getirilebilir.
10- Okulda kitap okuma ile il-gili konferans, seminer verdirile-bilir.
11- Okul kantinlerinde kitap da satılabilir veya uygun yayıncı-lar okula davet edilerek kitap te-mini sağlanabilir.
12- Öğrencilerin hediyeleşme-de kitap hediye etmeleri, teşvik edilebilir.
13- Yazarlar okula davet edile-rek, imza ve söyleşi günleri düzen-lenebilir.
14- Kitap okuma yarışmaları düzenlenerek en fazla kitap oku-yan öğrencilere ödül verilebilir.
15- Bazı dersler kütüphanede işlenmeli, çocuklar kütüphaneden yararlanmayı öğrenmelidirler. Bütün bunlar kitabı ve okumayı sevdirmeye yönelik tavsiyelerdir.

NELER OKUNMALIDIR?

Talebe; okumaya, yazmaya, öğrenmeye talip olan, öğrenen demektir. Öğrenci kitap konu-sunda seçici olmalıdır. Çünkü okumak kadar, neyin okunacağı da önemlidir. Hayat çok kısa, okunacak şey ise çok; öyleyse önce neyi okuyacağını iyice tes-pit ederek belirli bir okuma dü-zenine göre seçmeci ve disiplinli davranmak gerekir. Yoksa enfor-matik cehalete kurban gidilebilir.
Okuduğumuz kitaplar bize neler kazandırıyor? Bilgimize ye-ni bilgiler ekliyor mu? Davranış-larımızda iyiye yönelme sağla-yabiliyor; içimizde huzur, işimiz-de şevk uyandırıyor mu?
Bir düşünüre göre, kitap in-sanda şok tesiri uyandırmalı. O, “Okuduğumuz kitap bir yumruk gibi bizi uyarmıyorsa ne işe ya-rar?” derken, gerçek kitabın özel-liğini anlatır.
Eğer okuduğumuz kitap “İyi ki bu kitabı okudum okuma-saydım büyük bir eksiklik olur-du.” dedirtebiliyorsa gerçekten faydalı bir kitaptır.
Konfüçyüs gibi, “Allah'ım! Bana kitap dolu bir ev ver!” diye dua etmeliyiz.
Faydalı kitaplara ulaşabilmek için “Kitap kurdu” olarak bilinen-lerin tecrübelerinden, hocaları-mızdan, öğretmenlerimizden ya-rarlanabiliriz.
Hz. Ali ne güzel söylemiş: “Çocuklarınızın yarın söz sahibi olmasını istiyorsanız, daha bu-günden onlara iyi kitaplar hediye edin.” “Okuyacağınız yazarı, ar-kadaşınızı seçer gibi seçin. Oku-duklarınızdan da yaptıklarımız gibi sorumluyuz.” Kitap en iyi ar-kadaştır. Ama her kitaptan iyi arkadaş olamaz. Arkadaş gibi ki-tabın da, derginin ve gazetenin de faydalısı ve zararlısı vardır. Onları seçmek size kalmıştır. Her şeyin en iyisini, en faydalısını seçtiğimiz gibi, kitapların da en iyi ve en faydalısını seçelim.



http://www.hisar-bab.com/index.php?option=com_content&view=article&id=2066:okumayi-sevdrme-yollari&catid=136:aile-cocuk&Itemid=514 adresinden alınmıştır.

27 Mart 2012 Salı

FAVORİ FİLİMLER

En çok izlenen ve beğenilen filimler :

Savaşcı – Warrior 2011 Türkçe Dublaj izleÇelik Yumruklar – Reel Steel 2011 Türkçe Dublaj izleAnadolu Kartalları Filmi Full izle – 2011
Alacakaranlık Efsanesi & Şafak Vakti Bölüm 1 – 2011 Türkçe Dublaj izleBir Gün & One Day 2011 Türkçe Dublaj izleZamana Karşı & In Time 2011 Türkçe Dublaj izle
Kolombiyalı İntikam Meleği – Colombiana 2011 Türkçe Dublaj izleYaşam Şifresi & Source Code 2011 Türkçe Dublaj izleMaymunlar Cehennemi Başlangıç – Rise of the Planet of the Apes 2011 Türkçe Dublaj izle
Ip Man 2 – 2010 Türkçe Dublaj izleIp Man 1 – 2008 Türkçe Dublaj izleIp Man 3: Efsane Doğuyor -Ip Man 3: The Legend Is Born  2011 Türkçe Dublaj izle
İlk Yenilmez: Kaptan Amerika 2011 Türkçe Dublaj izleSihirbazın Çırağı – The Sorcerer’s Apprentice Film izle (Türkçe Dublaj)Titanik Filmi Full izle
The Karate Kid 2010 – Filmi Full İzle – Türkçe DublajYüzüklerin Efendisi: İki Kule Filmi Full İzleV For Vendetta Filmi Full izle
 Thor 2011 Türkçe Dublaj izleKutsal Savaşçı – Priest 2011 (Türkçe Dublaj) İzleHızlı Ve Öfkeli 5 Full Türkçe Dublaj izle


http://www.filmifullizle.com/kategori/filmler/en-iyi-50-film adresinden alınmıştır.